Merhaba sevgili okuyucular,
Almanya göç sürecimin on yedinci bölümüne hoş geldiniz. Bu hafta, kendimi planladığımdan çok daha farklı bir yazı yazarken buldum. Bu yol nereye gidiyor? Artık ben de bilmiyorum.
Önceki yazılarda B planına geçiş yaptığımdan bahsetmiştim. Çünkü burada anlatmayı planladığım asıl süreç ilerlemiyordu. Ancak yepyeni bir haberle tekrar her şey değişti.
Kendimi fırtınalı bir denizde rotasını kaybetmiş bir kaptan gibi hissediyorum. Bildiğim tek şey ulaşmam gereken yer. Ancak yoldaki fırtınalar artık fazlasıyla hasara sebep oldu. Uzunca süredir karaya ayak basmayı bekliyorum.
Yine Yeni Yeniden
Geçen hafta perşembe aldığım haber, uzun süredir beklediğim o haberdi. Aracı kurum yeni bir işveren bulmuş ve onlarla görüşme ayarlamıştı. İlk defa aldığım bu haber beni heyecanlandırmamıştı.
Sanırım artık hevesimi de inancımı da kaybettim.
Beklemeyi bırakınca gelen o şeylerden biri mi bu, yoksa ben artık umudumu tamamen mi kaybettim, bilmiyorum. Yolumun bir türlü netleşmemesi ve sürekli değişmesi, beni günden güne daha umutsuz bir hale sokuyor.
Tabii ki bu görüşmeye girdim, girmeden önce yine bir heyecan gelse de üstesinden gelebildim. Henüz bir dönüş olmasa da beklemedeyim.
Ancak artık olumlu sonuçlar da mutlu etmeyecek gibi. Çünkü kafamda koskoca bir soru işareti var…
Ya sözleşme yine iptal olursa?
Daha Almanya’ya gidemeden, en baştan sürece olan güvenimi kaybettim.
Bazen düşünüyorum da, gerçekten bunca şeye değecek mi?
Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamaktan çok yoruldum. Ama buraya kadar gelmişken geri dönmek de mantıklı gelmiyor.
Hani bir şeyi dört saat bekleyip, tam son saatinde vazgeçmek istemezsiniz ya… işte öyle bir yerdeyim.
Rota Yeniden Oluşturuluyor
Uzun süreler kaybettim, tam dil vizesine başvuracakken gelen bu haber ise süreci tekrar uzatmış oldu. Yine de eğer her şey olması gerektiği gibi giderse, iş bularak gitmek benim için dil kursu seçeneğinden daha kârlı olacak.
Bu şekilde çalışabileceğim, vizem çok daha sorunsuz ve hızlı olacak, eğitim masraflarım hastane tarafından karşılanacak.
Dil vizesinde ise az da olsa red ihtimali, çalışma izni ve iş garantisi olmaması gibi etkenlerle işe oranla olumsuz kalabiliyor.
Yine de bu sefer de sözleşme sürecinde bir aksaklık yaşanırsa en başa döneceğim. Dil vizesi için başvurum yine gecikmiş olacak.

Peki ne yapacağım?
Bu görüşmenin sonucunu beklemekten başka çarem olmasa da, bu sefer bir-iki ay gibi uzun süreler kaybetmeyi düşünmüyorum. Bu yüzden eğer hastaneden gelen dönüş beni tatmin etmezse ya da söylenen süre aşılırsa direkt olarak dil vizesine başvuracağım.
Özetle iki ileri bir geri süreçte yuvarlanıyorum.
Belki planladığımdan çok daha farklı bir yol olacak, ancak hedefe giderken her yol mübahtır. Bu yoldan dönmek için fazla ilerledim.
Bir sonraki yazıda ne yazacağımı ben de bilmiyorum. Hayatımdaki belirsizlik yavaş yavaş blogumu da ele geçiriyor sanırım. Haftaya yolun neresinde olduğumu ise beraber göreceğiz.
👉Peki ya siz?
Benim yerimde olsaydınız hangi yolu izlerdiniz?
Buna benzer hikâyeleriniz var mı, nasıl sonuçlandı?
Sizce beklenen gerçekten her zaman vazgeçince mi gelir?
Yorumlarınızı okumak bu zorlu yolda benim için büyük motivasyon, fikirlerinizi paylaşmayı ve süreci takip etmek için abone olmayı unutmayın. ✨
Sevgilerle,

Süreç nereye varırsa varsın, unutma ki bir dil öğrenmiş oldun. Bu da herkesin kolay kolay başaramayacağı bir durumdur. Yarın yepyeni bir gündür, umudunu yitirmemen gerekiyor. Tabiki de farklı açılımlarda yapman gerekir.